|
Agiasos'ta Meryem Ana Kilisesi'nin hemen önündeki küçük meydandaki şirin kafelerde közde kahve içmeden dönmeyin:) |
|
Agiasos'taki üzeri mor salkımlı meydan |
İster Mytilene'den, ister Molyvos'tan adanın güneyini gezmek isterseniz
Gera (Yera) Körfezi ve Plomari tarafları ve hatta Agiassos'u(Ayasos)
rotanıza alabilirsiniz.
|
Agiasos sokakları |
Öncelikle Agiasos'tan bahsedeyim. Olympus
dağının eteklerinde şirin ve otantik dağ köyü Agiasos'a zeytinlik ve
ormanlık bir yoldan ulaşılıyor. Köyün aşağısında park ettikten sonra
biraz yokuş yukarı 5-10 dakika kadar yürüyerek köyün meydanı ve Meryem Ana
Kilisesi'ne ulaşıyorsunuz. Özellikle kestane ve ceviz ağaçları ile
çevrili köyde kasım ayının ilk haftasında her sene Kestane Festivali
düzenleniyor. Kestane bahçelerinde ve taş patikalarda yürüyerek kestane
toplayabiliyorsunuz. Agiasos'un cevizi de çok güzeldir, küçük biraz
yuvarlakça, tatlı ve lezzetli bir cevizdir. Bunun dışında mevsimine
uygun olarak doğal ürünler; armut, kiraz, elma, incir kurusu da satılan
stantlar görmeniz mümkün. Agiasos ağaç oymacılığı ve seramikleri hatta
el işleri ile de meşhurdur. Ceviz ağırlıklı oymacılık gerçekten
görülmeye değerdir. Hemen Meryem Ana Kilisesi'nin karşısındaki iki şirin
kafede közde kahve içebilir ve "kaynar" adını verdikleri daha çok serin
zamanlarda içilen kış çayı deneyebilirsiniz. Daha da
yukarılara devam ettiğinizde başka bir meydan göreceksiniz, bu meydandan
da sağlı sollu iki sokak sizi Agiasos köyünün en tepelerine kadar
götürür. Bu sokaklarda gezip değişik evleri ve ilginç yapıları görmek ve köyün
turistik olmayan yaşamına tanık olmak çok keyiflidir. Buradayken Agiasos eskiden
Agiasos ayrıca kültürel aktiviteleri ile de bilinir. Köyün tiyatrosu ve kütüphanesi hatta kütüphanesi içinde çok eski santurileri vardır, çocuklar burada müzik dersi alırlar. Bu arada Agiassos'un lehçesi ve kullandıkları kelimeler o kadar farklıdır ki Midillili birçok kişi bile bazen anlamakta zorlanırlar.
|
Vrana Zeytinyağı Müzesi Avrupa'nın en güzel zeytinyağı müzelerindendir |
Agiassos'tan
sonra yola çıkıp Gera Körfezi kıyısına indiğinizde hemen Perama'da yemek yiyebileceğiniz denizin yanında
çok güzel yemek yapan hoş manzaralı restoranlar vardır. Bu noktada iç denizin karşı
kıyısı size sanki boğazdaymışsınız izlenimi verecek kadar yakındır.
Papados Perama'ya 5 dakika mesafededir ve Avrupa'nın en iyi zeytinyağı
müzelerinden birine ev sahipliği yapar. Vrana Zeytinyağı Müzesi. Müzeyi
gezip tadım yaptıktan sonra hala soğuk press yöntemi ile Gera
zeytininden ürettikleri zeytinyağlarından alabilirsiniz.
|
Barbagianni uzolarının değişik alkol oranlarına göre çeşitleri |
|
Her sene Midilli'de hem Mytilene'de hem Plomari'de Uzo Festivali yapılıyor |
Ağaçlık ve
çınarlı bir yoldan adanın üçüncü büyük yerleşimi olan Plomari'ye ulaşmanızın ardından burada görmeniz
gereken yerlerin başında Yunanistan'ın en köklü uzo markalarından biri
olan Barbagianni Uzo Müzesi vardır. (açıllış ve kapanış saatlerini
dikkate alarak gidin) Müzenin alt katında üretimi de görebilir ve tadım
yapıp alışveriş yapabilirsiniz. Hala aile işletmesi olarak çalışıyor ve
dünyada bir çok ülkeye ihracat yapıyorlar. Plomari'de Agios Isidoros
Plajı adanın en sevilen plajlarından biridir, küçük beyaz çakıllarla
kaplı ve adanın diğer yerlerine göre biraz daha ılıktır. Plajda her
zevke göre tesis bulunuyor. Plajın üst kısmında Plomari yoluna devam
ederken birkaç kafe gayet güzel bir ortam sunuyor. Plomari'de yemek yemek
isterseniz şehrin giriş kısımında denize paralel restoranları
göreceksiniz, yolun deniz kısımında masalar koymuşlar. Burada gayet iyi
yemekleri olan tavsiye edebileceğim bir restoran da var. Plomari'yi
geçip ayrı bir sahile Melinda Plajına da ulaşabilir ve oradan da denize
girebilirisniz. Plomari'nin ilk girişi çok sevimli gelmiyor. Ama ortasında
yeşil parktan sonra meydandan içeri girip Plomari'nin
daha klasik yapılarının olduğu kısmı gezebilir çok eski bir çınarın
bulunduğu korunaklı bir meydandaki kafelerde oturabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder